İstanbul Rallisi, Türkiye’de otomobil sporlarının en köklü ve heyecan dolu yarışlarından biridir. İlk kez 1972 yılında düzenlenen bu ralli, yıllar içinde hem ulusal hem de uluslararası arenada büyük bir prestij kazanmıştır. Başlangıçta küçük bir yerel organizasyon olarak doğan İstanbul Rallisi, zamanla FIA standartlarına uygun hale gelerek Avrupa Ralli Kupası takvimine girmiştir.

Yarışın en belirgin özelliği, İstanbul’un eşsiz coğrafyasında geçen zorlu etaplarıdır. Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan bu şehir, doğal olarak ralliye de karakteristik bir zorluk ve güzellik kazandırır. Toprak ağırlıklı etaplar, sürücüler için hem teknik hem de fiziksel dayanıklılık gerektirir. Yağmurla birlikte çamura dönüşen zemin, lastik seçimini ve stratejiyi hayati hale getirir. Bu özellikleriyle İstanbul Rallisi, hem deneyimli pilotların hem de genç sürücülerin kendilerini kanıtladığı bir mücadele alanı olmuştur.

2000’li yıllarda ralli, “Bosphorus Rally” adıyla uluslararası takvimde yer alarak dünya çapında tanınmaya başladı. Bu dönemde Türkiye, Dünya Ralli Şampiyonası’na (WRC) ev sahipliği yaparken, İstanbul merkezli etaplar da büyük ilgi gördü. 2010 yılında Sébastien Loeb’ün kazandığı İstanbul ayağı, ralli tarihine geçen unutulmaz anlardan biridir. Aynı yıllarda Mikko Hirvonen ve Jari-Matti Latvala gibi efsane pilotlar da İstanbul’un toprak etaplarında yarıştı.

Son yıllarda İstanbul Rallisi, Castrol Ford Team Türkiye gibi takımların öncülüğünde ulusal şampiyonanın en önemli ayağı haline geldi. Ümit Can Özdemir, Batuhan Memişyazıcı, Burak Çukurova gibi yerli pilotlar bu yarışlarda önemli zaferler elde etti. 2022 yılında düzenlenen 43. İstanbul Rallisi’nde Ali Türkkan büyük bir başarıya imza atarak kariyerinin en önemli galibiyetlerinden birini kazandı. 2023’te ise 44. İstanbul Rallisi’nin galibi Kerem Kazaz oldu. Bu iki genç pilot, Türkiye ralli tarihine geçerek ülkenin en genç yarış kazanan ve şampiyon pilotları unvanını elde ettiler.

Tuzla, Mudarlı, Göçbeyli gibi klasik etaplarda her yıl binlerce izleyici, start seremonilerinden finiş törenlerine kadar bu heyecana tanıklık ediyor. Bugün İstanbul Rallisi sadece bir yarış değil, Türkiye’de motor sporlarının gelişimini temsil eden bir sembol haline gelmiştir. Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) ve İstanbul Otomobil Sporları Kulübü’nün (İSOK) katkılarıyla büyüyen bu miras, her geçen yıl daha fazla ilgi görüyor.
Bu yıl ise, Türkiye’nin en prestijli otomobil yarışı olan İstanbul Rallisi’nin 45’incisi düzenlenecek ve yine motor sporları tutkunlarını adrenalin dolu bir hafta sonuna davet edecek.